İl Programları
MALATYA’DAYIZ…
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman ziyaretlerinin ardından Malatya’ya da bir ziyaret gerçekleştirdi.
Malatya’da bir basın açıklaması düzenleyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, açıklamasının ardından Ticaret ve Sanayi Odası’nı, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nı ziyaret etti. Partimizin genişletilmiş il divan toplantısına katıldı.
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Depremin üzerinden 22 ay geçti. 35.680 bina hasar gördü, 27.500 bağımsız iş yeri ve ofis de kullanılamaz hale geldi Malatya’mızda. Şu anda 120.000 vatandaşımız konteynerlarda yaşamaya devam ediyor. Malatya'nın 133.000 bağımsız konuta ihtiyacı var ancak şu ana kadar teslim edildiği söylenen konut sayısı 19.751. Ama bunlar natamam henüz tamamlanmamış bitmemiş konutlar, kuraları çekiliyor sanki teslim edilmiş gibi gösteriliyor. 3.500 esnafımız 21 metrekarelik konteynerlarda var olma mücadelesi veriyorlar. TÜİK'in açıkladığı resmi rakamlara göre deprem sonrası Malatya’dan 102.620 kişi ikametgahını başka yerlere taşımış. Organize Sanayi Bölgesi Allah’a şükürler olsun ki depremde çok fazla zarar görmemiş. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre de son derece ciddi bir istihdam kaybı var. Malatya’mızda özellikle organize sanayi bölgesinde acilen beyaz yakalı personeli ihtiyacı olduğu ifade ediliyor. Organize sanayi bölgemizdeki personel sorununu, üretim kapasitesini ve şehrimizin ihracatını olumsuz yönde etkileyen hamillerin behemehâl ortadan kaldırılması talep ediliyor. Depremin öncesinde 455.000.000 dolar olan ihracat 392.000.000 dolara düşmüş. 2024 yılına bakıldığında bu yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre %10 artışla 303.055.000 dolarlık da ihracat gerçekleşmiş. Bu rakamların hepsini ticaret odasında yapacağımız görüşmelerde yeniden ele alacağız” dedi.
6 Şubat depreminden bugüne kadar Malatya'da kapatılan şirket sayısının 527 kurulan şirket sayısının da bunun çok üzerinde olduğunu belirten Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Vatandaşlarımızın talepleri var, beklentileri var. Her türlü vergi ceza gecikme faizi ödeme süresi yani o mücbir sebepten kaynaklı durumun SGK ve Bağ-Kur ve prim ödemelerini, mücbir sebep üzerinden süresiz uzatılması isteniyor. Çünkü bunlar biliyorsunuz kamu alacakları ve sosyal güvenlik kurumlarının primleri. Vatandaşın canını kaybettiğini, malını kaybettiğini ve ticari faaliyetlerini doğru bir biçimde sürdüremeyeceğini düşünürsek devletin de burada bir vergi kaybını göze alması gerektiğinin altını çizmek istiyorum” dedi.
“Rezerv alan dışında kalan imarlı parsellerde yerinde dönüşüm için verilen 750.000 TL kredi ve 750.000 liralık hibe ki bu çok zor gerçekleşiyor. Ama buna rağmen beklentiyi ve ihtiyacı karşılamıyor” diyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla görüştüğümüzde bunların en az toplam 2 buçuk milyon liraya çıkarılması talebini kamuoyunun huzurunda açıklıyorum. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin daha hızlı bir biçimde ayağa kaldırılabilmesi için burada faizsiz ve uzun vadeli kredilerin yaşama geçirilmesi lazım. Burası aynı zamanda bir sanayi kenti, dolayısıyla buraya pozitif ayrımcılıkları uygulanması gerekiyor. Bölgedeki ticari faaliyetlerin yerine getirilebilmesi ve Malatya’ya yakışır hale ulaştırılabilmesi için de burada teşvik uygulamalarına ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor” diye ekledi.
Her türlü kamu borçlarını faizsiz olarak taksitlendirmek için 6183 sayılı amme alacakları kanunun tahsili usulü hakkındaki kanuna göre 50.000 TL ve üzeri borçlar için teminat istendiğini ifade eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Büyük depremler yaşamış ülkemizde ve Malatya’mızda iş yeri yıkılarak tüm sermayesini kaybetmiş firmaların teminat gösterebilmesi imkânsız hâle gelmiş. Dolayısıyla bu teminat şartının da ortadan kaldırılması isteniyor. Burası bir afet bölgesi dolayısıyla bu bölgede yapılması icap eden iş ve işlemlerin hızlıca yerine getirilmesi lazım. Ben bu 2 günlük gezimde gördüm ki vatandaş beklentilerine karşılık bulamıyor. Konteyner kentlere olan hizmet de ziyadesiyle azalmış. Bazı yerlerde bu kuyu suyu kullanıldığı için insan sağlığını tehdit eden birtakım hastalıkların da olabileceği ifade ediliyor Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden bunları ifade edeceğiz hem de bu zamana kadar nasıl yaptıysak kamuoyunun huzuruna her çıktığımızda deprem bölgesinin ve Malatya’nın sorunlarını kamuoyuyla paylaşacağız. Çözümü noktasında da önemli katkılar sağlamaya gayret sarf edeceğiz. Yalnız başıma gelmedim. Çok sayıda genel başkan yardımcımız ve milletvekili arkadaşlarımız var. Başta il başkanımız Serdar Bey olmak üzere Malatya il teşkilatımızda bizden sevgisini esirgemeyen ilçe başkanlarımızdan ve teşkilat mensuplarımızdan Allah razı olsun diyorum. Hüsnükabulleri, kadirşinaslıkları, misafirperverlikleri için de teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE'NİN HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR BU BİR, İKİ TÜRKİYE'NİN SAHİBİ BÜYÜK TÜRK MİLLETİDİR”
Türkiye'nin sınırlarında da önemli şeyler olduğunun altını çizen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Aralık günü Suriye’de yaşanan gelişmeler üzerine yapmış olduğu bir açıklamada kullandığı; “Türkiye'nin asıl sahipleri tarafından ele geçirildi” ifadelerine tepki gösterdi.
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 9 Aralık günü bir açıklamada bulunmuş. Özellikle Suriye'deki Esad rejiminin sona erdiğini ifade etmiş, Halep, Hama, Humus ve Şam’ın altını çizerek söylüyorum ve bu konuya dikkatinizi çekmek için ifade ediyorum; Türkiye'nin asıl sahipleri tarafından ele geçirildiğini ifade etmiş. Bu son derece tehlikeli ve mahsurlu bir cümledir. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur bu bir, iki Türkiye'nin sahibi büyük Türk milletidir. Suriye'de gerçekleştirilen o bahsedilen alandaki işte Hama’da Halep’te Humus'ta ve Şam'daki gelişmeler Türkiye’nin asıl sahipleri tarafından gerçekleştirilmiştir diye düşünülüyorsa bu son derece tehlikelidir. Türkiye'nin gerçek sahipleri kimdir? Türkiye'nin gerçek sahibi 85 milyon Türk vatandaşıdır. Egemenlik de onundur, o büyük milletindir. Türkiye'nin gerçek sahipleri buradan hatırlatmak isterim ki; batılı emperyalistler değildir, HTŞ’li teröristler değildir, ÖSO ya da Suriye millî ordusu değildir. Türkiye'nin gerçek sahibi PKK/PYD efendim YPG hiç değildir. Herkes ağzından çıkan lafa dikkat etmelidir.’’
ERDOĞAN’A METİN UYARISI: “MEHMET UÇUM’UN PARMAĞI VARSA YAPILMASI GEREKENİ YERİNE GETİRSİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini bir dil sürçmesi olarak kabul etmek isteyeceğini ancak konuşmanın prompterdan okunarak yapıldığına dikkat çeken Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şu sözlerle uyardı:
“Sayın Cumhurbaşkanını da buradan uyarıyorum bu metinleri yazanlara dikkat etsin. Eğer bu işin içinde ona danışmanlık yapan Mehmet Uçum’un parmağı varsa da orada yapılması gereken neyse yerine getirsin bu bir, her ne kadar Türkiye olarak Suriye’nin toprak toprak bütünlüğünü savunuyoruz diyor olsak bile gözle görüyoruz ki, aklımızla idrak ediyoruz ki Suriye parçalanıyor. Türkiye'nin kendi millî güvenliğini, vatan bütünlüğünü ve istiklalini korumak için atılması icap eden bütün adımları ertelemeden atması lazım. Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye’nin kuzeyinde de Türkiye düşmanı bir terörist planın oluşturulmasına Türkiye’nin izin vermemesi lazım alınması, icap eden bütün tedbirleri de alması lazım. Rakka'dan başlayarak Haseke'ye kadar Türkiye bir güvenlik koridoru oluşturmak mecburiyetindedir ki Irak PKK’sıyla Suriye PKK’sının birbiriyle irtibatı kesilsin. Bu çok önemli bir konudur. Konuşmakla olmuyor Türkiye’nin acil eylem planlarına da ihtiyaç vardır.
“TÜRKİYE'DE BULUNAN SURİYELİLERLE İLGİLİ OLARAK ACİL EYLEM PLANLARINI DEVREYE SOKMALARI GEREKMEKTEDİR”
Yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin sınır boylarına giderek kendi ülkelerine döneceklerine bir hissiyat oluşturulmaya çalışıldığını da takip ettiğini belirten Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu;
“Bilgilenmek adına da sorduk, soruşturduk. Şu ana kadar sınırlarımızdan Suriye’ye geçen insan sayısı 2.500 civarında. Buradan uyarıyorum burada da bu konuda da bir acil eylem planına ihtiyacımız vardır. Türkiye’deki vatandaşlık almış Suriyelilerin vatandaşlıklarının iptal edilmesi gerekiyor. Çünkü kanun hükmünde kararnameyle yasalara aykırı bir biçimde kendilerine verilen istisnai vatandaşlık artık hükmünü yitirmiştir. Suriye'de Esad rejimi bitmiştir yani Esad gitmiştir ve doğrudan doğruya da artık burada bulunmalarını icap ettiren herhangi bir durum söz konusu değildir. O bakımdan Türkiye’nin özellikle güvenlik koridoru oluşturulması ve Türkiye'de bulunan Suriyelilerle ilgili olarak acil eylem planlarını devreye sokmaları gerekmektedir. Tekrardan söylüyorum Esad gitti, misafirlik bitti” dedi.
CHP VE MHP’NİN KAYYUM GÖRÜŞMESİNE: “SONUÇLARI NE OLACAK ONA BAKACAĞIZ”
Açıklamasının ardından CHP ve MHP’nin grup başkanvekillerinin kayyum gündemiyle bir araya gelmesine ilişkin görüşleri sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu;; “Sonuçları ne olacak ona bakacağız. Kayyumla ilgili bizim görüşlerimiz bu zamana kadar tarafımızdan ifade edildi, oldukça net. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde zaman zaman siyasi partilerin grup başkanvekilleri bir araya gelerek Türkiye’nin temel konularıyla alakalı karşılıklı görüşleriniz serdedebilirler, toplantı sonrası yapacakları açıklayabilmek mümkündür. Şimdi ne konuştuklarını bilmediğimiz, bizden de buna benzer herhangi bir talep de bulunulmadığı için sonucunu bekleyelim, gerekli olan her şeyi o zaman değerlendirip açıklarız” dedi.