Basında Biz
‘’TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ BİRBİRLERİYLE YARIŞTIRAMAYACAKLAR’’
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği’nin 3. Büyük Kongresi’nde konuştu.
‘’TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ BİRBİRLERİYLE YARIŞTIRAMAYACAKLAR’’
Konuşmasına başlamadan önce Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın konuşmasının sonunda ifade ettiği; ‘’abdullah öcalan ile Devlet Bahçeli’nin kol kola girdiği bu ortamda biz de herhalde Müsavat Dervişoğlu ile bir kahve içeriz.” sözlerine ilişkin Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; ‘’Ümit Hoca konuşmasını bitirirken yine yapacağını yaptı. Biz zaten hiç ayrılmadık. Dünden bugüne biriz, beraberiz. Araya görüş farklılıklarından kaynaklı problemler de hiç girmedi; yoldan, yöntemden kaynaklı birtakım sorunlar yaşadığımız söylenebilir. Ama bu asla bir daha bir araya gelmeyiz sonucunu doğurmaz. Çünkü bunu söylemek size haksızlık etmek anlamına gelir. Teşkilat hiyerarşisine dahil olduğum günden itibaren hep Türk milletinin birliğinin yanında, Türk milliyetçilerinin birlik ve beraberliklerinden bahsettim. Yapay farklılıklara, ayrılıklara da itibar etmedim. Dün hangi noktadaysam bugün de aynı noktadayım. Yine söylüyorum. Türk milliyetçilerini birbirleriyle yarıştıramayacaklar. Türk milliyetçilerinin haşmeti ve azameti altında bugün iş başında bulunanlar gün gelecek tepe takla gidecek ve ezilecekler.’’ diye konuştu.
Milliyetçi Kongre Derneği’nin bir önceki kongresine de katıldığını ifade eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, ‘’Hatırlarsanız, sizlere teslim aldığımız gibi bir Türkiye ve dünya bırakamadığımız için kendi kuşağım adına özür dilemiştim. Bugün içine düştüğümüz bu ümitsiz, belirsiz, karamsar durum asla ve kata sizin suçunuz değildir. Burada herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerekmektedir. Sorunlarımızı ortak bir mücadele kararlılığı ile hep birlikte aşmak mecburiyetindeyiz. Bugün burada bir araya gelişimiz de, sıradan bir buluşma değil; bir fikrin, bir idealin ve bir sorumluluğun buluşmasıdır.’’ dedi.
‘’HİTAPLARIN İÇİNDE HEP GENÇLER VARDIR, İCRAATIN İÇİNDE GENÇLER YOKTUR’’
Gençlere seslenen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; ‘’Nasihat etmeyeceğim. Hep ‘sevgili gençler’ diye bahsedilir. Hitapların içinde hep gençler vardır, icraatın içinde gençler yoktur. Siyasi yapıların içerisinde gençlere beklenildiği kadar yer verilmez. Her şeyin bir anda olup bitmesi, herkesin hemen kemale ermesi, kâmil hâle gelmesi beklenir. Oysa siyasi faaliyetler hayat gibi süreci de gerektiriyor. Ben dün yapmış olduğum hatalara baktığımda hayatımın keşkelerini değerlendirdiğimde yemin ederim sizleri çok masum görüyorum. O sebeple sorunlarımızı birlikte çözme iradesi ortaya koyacağız. Ama sizleri bu milletin yarını değil, bugünü olarak kabul etmek mecburiyetinde olduğumuzu da idrak edeceğiz. Sizler Türk milletinin varoluşunun teminatısınız.’’ dedi.
‘’MİLLİYETÇİLİK ESAS İTİBARİYLE BİR TAM BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİDİR’’
Milliyetçilik fikrine dair yapılan tanımlara değinen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; ‘’Özellikle bu müktesebatın içinden gelenler milliyetçilik fikrinin sıradan bir hicapsız dünya görüşü olmadığını bilirler. Sıkça sorarlar: ‘Milliyetçilik nedir?’ diye. Kimine göre sadece bir manevi şuur, kimine göre vatan, millet, bayrak sevgisi, kimine göre de bir marşın coşkusudur milliyetçilik. Ama ben size daha farklı bir tanım yapmak istiyorum. Milliyetçilik esas itibariyle bir tam bağımsızlık mücadelesidir. Milliyetçilik, milletin yükünü kendi omuzlarında hissetmektir. Yani başkasının çözmesini beklemeden, ‘Ben bu ülkeye ne katabilirim?’ sorusunu hayatın merkezine koymaktır. Siyasette, ekonomide, ilimde, bilimde, teknolojide hangi alanda ne katabilirim sorusunun cevabını şayet hayatın merkezine koymayı becerebilirsek ve Türk milliyetçiliğini; öfkenin değil, inşanın hareketi olarak anlamaya muvaffak olabilirsek; kinle değil, adaletle; nefretle değil, sorumlulukla büyürüz.’’ dedi.
‘’MİLLİYETÇİLİK, GEÇMİŞİN KAHRAMANLIKLARINI ÖVMEKLE BİTMEZ; ASIL GÖREV, GELECEĞİ DE İNŞA EDEBİLMEKTİR’’
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu konuşmasına; ‘‘Bizler biliyoruz ki milliyetçilik, geçmişin kahramanlıklarını övmekle bitmez; asıl görev, geleceği de inşa edebilmektir. İşte benim, Ümit Hoca’nın, siyasetin size vadettiği şey de bu olmalıdır. Gelin geleceği beraber inşa edelim. Sorumluluklarımızı, çabalarımızı, enerjimizi birleştirip, yarının aydınlık ufuklarıyla buluşalım. Hani dedi ya ‘Dündar Taşer’den sonra büyük Türkiye’yi bize hiç kimse anlatmadı.’ Hayalimizdeki büyük Türkiye’yi birlikte gerçekleştirelim. Hür, müreffeh ve kalkınmış bir Türkiye’yi elbirliğiyle yeniden şahlandıralım istiyorum.’’
‘’BİZ, KÖKLERİYLE GÜÇLÜ, UFKUYLA ÖZGÜR BİR GENÇLİK İSTİYORUZ’’
Bugün bir yol ayrımında olunduğuna işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; ‘’Bir tarafta kimliğini kaybedip tüketim kültürünün esiri olan, köklerinden kopmuş bir gençlik; diğer tarafta ise kökleri tarihin derinliklerinde, dalları geleceğe uzanan bir gençlik… Bizim tercihimiz belli: Biz, kökleriyle güçlü, ufkuyla özgür bir gençlik istiyoruz. Bilin ki, Türk milliyetçisi olmak sadece hamasetle bağırmak değil, çalışmaktır; okumaktır, üretmektir, sorgulamaktır. Zira bir milletin geleceği, gençliğinin aklında ve ahlakındadır. Eğer sizler üniversitelerde bilimde öncü, fabrikalarda üretimde öncü, siyasette dürüstlükte öncü olursanız; işte o zaman Türk milleti yeniden yükselişe geçecektir. Unutmayın: Atatürk ‘Bütün ümidim gençliktedir’ derken yalnızca bir temenni dile getirmedi; aynı zamanda bir sorumluluk yükledi. Başbuğ Alparslan Türkeş ‘Türk gençliği, büyük davaların sahibidir’ derken hamasetten söz etmedi, bizlere büyük bir görevi miras bıraktı. Siz, bu milletin en büyük yükümlülüğünün taşıyıcılarısınız.’’ diye konuştu.
‘’KAYBEDECEK BİR NESLİMİZ DAHA YOKTUR’’
Bu çağda milliyetçiliğin dar bir kimlik siyaseti değil; bilimde özgürleşmek, ekonomide bağımsızlaşmak, kültürde şahsiyetli duruş göstermek olduğunun altını çizen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘’Gücünüzün kaynağı yalnızca öfkeniz olmasın, bilginiz olsun. Hedefiniz yalnızca geçmişin ihtişamı olmasın, geleceğin inşası olsun. Ve yolunuz yalnızca sloganlardan ibaret kalmasın; emekten, ahlaktan ve adaletten geçsin. O zaman inanıyorum ki sizler, bu milleti hak ettiği aydınlık yarınlara taşıyacaksınız. Asla unutmayın ve aklınızdan çıkarmayın. Kaybedecek bir neslimiz daha yoktur. Macera peşinde koşamayız. Mutlaka başarmak ve tarihe karşı yüklendiğimiz sorumluluğun icaplarını yerine getirmek zorundayız. Ben kıyamet gününe kadar sizlerin yanında ve sizlerle birlikte olacağım. Yanınızda, safınızda, kazdığınız siperde olacağım. Ne Mutlu Türk’üm diyene!’’