SİYASİ PARTİLER MAHKEME KARARLARIYLA DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

GERİ DÖN

Basında Biz

SİYASİ PARTİLER MAHKEME KARARLARIYLA DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkan Özgür Özel’i ziyaret etti.

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu ve Özel, 1saat süren görüşme ardından ortak basın açıklaması yaptı.

 

 

SİYASİ PARTİLER MAHKEME KARARLARIYLA DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkan Özgür Özel’i ziyaret etti. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu ve Özel, 1 saat süren görüşme ardından ortak basın açıklaması yaptı. Misafirperverliğinden dolayı Özel’e teşekkür eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “İkimizin arasındaki ilişki siyasetin çok üzerindedir. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı vuku bulduğunda, ülkeyle alakalı bir olağanüstü durumla karşı karşıya kaldığımızda; bir vesile ile buluşur ve konuşuruz. Bugün de öyle günlerden biri” dedi.

 

SİYASİ KARARLARIN SONUÇLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ

 

CHP’ye yönelik yargı ablukasına işaret den Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, yaşananların hukuki bir temelde ele almanın mümkün olmadığına belirterek “Siyasi kararların ortaya çıkardığı sonuçlarla karşı karşıyayız. Yaşanan tartışmalar Türk siyasetindeki gerilimi ve kutuplaşmayı arttıran nitelikte. Bu gerilim ve kutuplaşma, siyasetin tansiyonunu da yükseltmekte. Böyle durumlarda siyasilere düşen görev artan tansiyonu aşağıya çekmek olmalı ama görüyoruz ki iktidar yangına körükle gitmekte ve siyasi tansiyondan bir siyasi rant devşirmeyi tercih etmekte” şeklinde konuştu.

 

SON DERECE TEHLİKELİ BİR DURUM

 

Mahkeme kararları ile partilerin iç meselelerine müdahil olunduğunu savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Buna bağlı olarak da siyasi partilerin içleri mahkeme kararlarıyla dizayn edilmeye çalışılıyor. Bu son derece yanlıştır. Orta yerde bir eksiklik ya da kusur hatta suç varsa mahkemeler üzerine düşen görevi yerine getirilmelidir. Ama YSK’nın almış olduğu kararlar varken, geriye dönük işlemleri etkileyebilecek mahkeme kararları alınması; mahkemelerin siyasete dahil olmak ve vesayet altında kararların çıkmasına zemin hazırlamak gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuz gerçeği ile buluşturuyor bizi. Bunu son derece tehlikeli buluyoruz” ifadesini kullandı.

 

2017 REFERANDUMUYLA İLGİLİ DE BİR KARAR VERİLİRSE

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Asliye hukuk mahkemeleri kararları ile geçmişe yönelik seçim sonuçları iptal edilirse bunun nelere mal olacağını önce iktidarın düşünmesinin gerekliliğine vurgu yapmak istiyorum. Mahkemeler seçim ve kongre sonuçları ile uğraşırsa milli iradenin ve hür seçimlerin hükmünü kaybettiğinden bahsetmek gibi bir tehlikeli sonuç doğar. Bu demokrasimiz ve iktidar açısından son derece tehlikelidir. Bir asliye hukuk mahkemesi şayet 2017 referandumu ile alakalı bir karar verirse Türkiye’deki sistem değişikliği, 2018 seçimleri, 2023 seçimleri bile tartışma konusu olabiliyor. İktidar baskısı ve müdahalesi ile yaşama geçirilen bu tür müdahalelerin tehlikesine işaret etmekle yetiniyorum ama buna bir direnç gösterme ihtiyacı hasıl olursa açık ve net olarak ifade ediyorum ki, hem şahsen hem de İYİ Parti bundan geri durmaz.” diye ekledi.

 

TÜRKİYE’NİN, CHP’NİN BİRLİĞİNE VE BÜTÜNLÜĞÜNE İHTİYACI VAR

 

CHP’nin Türkiye için önemine işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Türkiye’nin ikinci partisidir. TBMM’de büyük bir potansiyel ile temsil edilmektedir. Türkiye’nin bundan sonrası için de CHP’nin birliğine ve bütünlüğüne ihtiyacı vardır. Bölünmüş ya da içi karıştırılmış bir CHP’nin kimseye faydası yoktur. CHP’nin kendisi için kurulan bu tuzağa düşmeyeceğini düşünüyorum. CHP’nin tecrübesinin buna izin vermeyeceğine inanıyorum. Karşı karşıya bulundukları sorunları sabırla ve aklı selimle aşabilecek bir tecrübenin sahibi olduklarına inanıyorum.” dedi.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti:

 

Burada önemli olan Türkiye’dir, demokrasidir, hukuk, adalet ve eşitliktir. Bu konuda farklı şeyler düşünenlerin bile Türkiye’nin geleceği açısından bir karar alınması söz konusu olursa safının belli olduğu kanaatini de taşıyorum. Bundan beslenmeye çalışan siyasi stratejilerin akamete uğrayacağını buradan ifade ediyorum. Bu yükselen tansiyonu aşağıya çekme görevinin muhalefette değil iktidarda olduğuna vurgu yapıyorum. Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmasına vesile olacak adımları atmaktan geri durmayanların da akıllarını başlarına devşirmelerini temenni ediyorum.”