“İşte Türk milleti bu!”

GERİ DÖN

TV Programları

“İşte Türk milleti bu!”

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Halk TV ekranlarında Kürşad Oğuz’un gündeme dair sorularını yanıtladı.

 

 

 

Tutuklandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu’na yaptığı ziyaret sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'de tutuklu olmasının bir tek sebebi var; o da önümüzdeki seçimlerle ilgili olarak cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Bunun başka bir izahı yok” dedi.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “İmamoğlu şayet cumhurbaşkanı adayı olmasaydı ne diplomasını iptali düşünülecekti ne de bugün Silivri’de olacaktı. Bu çerçeveden baktığımızda haksız, hukuksuz, adaletsiz bir sonuçla karşı karşıya bulunduğumuzu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

 

“Yaşananlar bu rejimin tahkimine ve tek adamlığın sürdürülmesine endeksli” diyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasa rağmen yeniden cumhurbaşkanı adayı olmak istediğine işaret etti.

 

Erdoğan’ın hayal ettiği neticenin yol taşları döşeniyor”

 

İstanbul’da yaşananları hukuki süreç olarak değerlendiren açıklamalara değinen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Hukuki olarak tarif ettiğini bu süreç benin tarafımdan bakıldığında siyasi bir süreçtir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın elde etmeyi hayal ettiği bir neticenin yol taşları döşenmektedir. Bu demokrasi ve vicdanla bağdaşan bir yaklaşım değildir. Sayın Erdoğan bir Karadenizli’dir. Delikanlılıkla bağdaşan bir yaklaşım değildir” değerlendirmesini yaptı.

 

Silivri’ye ilk kez gitmediğini daha önceki kumpas davalarında da Silivri ziyaretleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Ama bu sefer kumpas doğrudan doğruya siyaset müessesine kuruldu” dedi.

 

O zaman Kenan Evren'e karşı verdiğimiz mücadeleyi şimdi türevine karşı veriyoruz”

 

Silivri ziyareti sırasında yaptığı Bastille Hapishanesi örneği hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bastille hapishanesi tek adamlığa karşı, monarşiye karşı, otokrasiye karşı verilmiş bir hürriyet ve demokrasi mücadelesidir. O hapishanenin baskınına atıfta bulunarak otokrasi hayal edenlerin hayallerinin ham kalacağını ve gerçekleşmeyeceğini ifade etmek istedim. Bastille birlikte nasıl monarşi yıkıldıysa, Silivri'de oluşan milli iradeyle de otokrasi arayışı yerle bir olacaktır. 12 Eylül sürecindeki savunmamda da Bastille Hapishanesi Baskınına yer vermiştim. O zaman Kenan Evren'e karşı mücadele ediyorduk şimdi de türevine karşı” şeklinde konuştu.

 

Silivri ziyareti sırasında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’la yaptığı görüşme sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bugün kendisinden ‘Türkiye için rehin tutulan sevgili kardeşim’ diye bahsettim. Bu birçok yere mesajdır. Bugün Abdullah Öcalan denen caninin yaş gününü kutlamak için Diyarbakır'dan Urfa'ya giden insanlara polis ve jandarma refakat ederken gerek Ümit Özdağ gerek Ekrem İmamoğlu’na yapılan muameleyi hiç yerinde bulmuyorum.” dedi.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu hem İmamoğlu’nun hem de Özdağ’ın rehin tutulduklarını söyledi.

 

 

ÜLKEM İÇİN ENDİŞELİYİM”

 

Benzer haksızlıkların kendisinin ya da partisinin başına gelme endişesi yaşayıp yaşamadığı sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Kendi hesabıma bir endişem yok ama ülkem için endişeliyim. Bütün bunları yapanların her şeyi yapacakları kanaatini taşıyorum. Karşılarında herhangi bir namuslu irade olmayacağını da kendilerine inandıklarını zannediyorum ama tarih yazacak göreceksiniz, onların düşündüğü gibi olmayacak. Cenabı Hak kimsenin yaptıklarının yanına koymayacaktır.” yanıtını verdi.

 

İYİ Parti’yi kurdukları günden itibaren birtakım tuzaklarla, entrikalarla ve kuşatmalarla mücadele ettiklerini kaydeden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Onun için bu saatten sonra elle gelen düğün bayramdır. Bunu çok net olarak söylüyorum ama Türkiye bu yaşananları hak etmiyor. Neticede bugün ziyaret ettiğim siyasi kişilikler, önümüzdeki dönem rakiplerim de olabilir. Ama benim rakibim haksızlığa uğradığında; ondan bir siyasi fayda temin ederim, bu vasatta istifade ederim diye düşünemem. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Dilsiz şeytanlık elbette ki önemlidir ama dilli şeytanlara da dikkat etmek gerekmektedir” diye ekledi.

 

KAYYUM ATASANIZ NE OLUR ATAMAZSANIZ NE OLUR”

 

CHP’ye kayyum atanacağına yönelik iddialara değinen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Siz İstanbul’un, 16 milyonluk İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı’nı alıp tutuklamışsınız. Bir de kayyum atasanız ne olur ya da atamasanız ne olur? Ekrem İmamoğlu’nu tutuklamışsın. İstanbul'a daha hangi kötülüğü yapacaksın? ‘Aman ha bir de kayyum atarım.’ Atarsan ata. İmamoğlu'nu hapse attın da kayyum mu atarken ben başımı eğeceğim ya da boynumu bükeceğim?” dedi.

 

AK Parti’den ve MHP’den yaşananlar karşısında rahatsız olup olmadığı sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Meclis’te hem AK Parti’den hem de MHP’den yüreği kanayan çok sayıda insan olduğunu biliyorum. Sokakta çok daha fazlası var” yanıtını verdi.

 

 

 

GENÇLERİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM”

 

Bursa’daki eylemler sırasında gözaltına alınan bir gencin ailesine yazdığı mektubu okuyan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bunlara vandal diyen kendini bilmezlere sesleniyorum: İşte Türk milleti bu! Ruhu da bu, vicdanı da bu. İrfanı ve hürriyet düşüncesi de bu. Hem imkanla siyaset yapıp hem adaletsizce hükmedenlere buradan sesleniyorum; irfanla karşılarında duracak bir nesil geliyor.” şeklinde konuştu.

 

“Başkalarının müdahalesi olmasın, bu gençler bin gün sokakta kalsın bir kişinin bir tırnağı kanamaz” diyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, gençlerin önünde saygıyla eğildiğini ekledi.

 

 

İmamoğlu hakkındaki iddianamelerin gizli tanıklar üzerinden hazırlandığı hatırlatın Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bunlar geçmişte yaşandı. fetö’nün yol göstericiliğinde yaşanmış kumpas davaları var. Bu kumpas davalarında kimlerin zindanlara atıldığını ve bunun maliyetinin devlet tarafından nasıl ödendiğini biliyoruz. Türk milleti 15 Temmuz'da devletini sokaktan toplamak mecburiyetinde kaldı.” dedi.

 

Yargılamaların bu zihniyetle adil bir şekilde yapılamayacağını kaydeden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Kim suç işlediyse cezasını çeksin ama teröristlerden barış güvercini yaratıp, gerçek güvercinleri de akbaba gibi tanımlamaya kalkışırsanız buna isyan etmek benim en önemli vazifelerimdendir.” İfadesini kullandı.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bir siyasi partinin genel başkanını ya da başka bir siyasi partinin eski genel başkanını, bir belediye başkanını ya da birkaç belediye başkanını hapishaneye doldurursanız bu ülkede geleceğinden kaygı duymayan insan kalmaz. Siz kendinizi bu ülkenin sahibi mi zannediyorsunuz?” değerlendirmesini yaptı.

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, 1923 KURULUŞ AYARLARINA GERİ DÖNECEK”

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerde bulunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Buradan müjde olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1923 kuruluş ayarlarına geri dönecek. O yüzden yapılacak mücadele şahıslarla ve onların eylemleriyle olmamalı. Yapılması gereken mücadele, sistemle olmalı. Türkiye'nin başına bu felaketin açan gerçek şey 2018’de yürürlüğe giren 2017’deki anayasa değişikliğiyle yaşama geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemidir. Siyaset kurumunda bulunan hemen herkesin, akademi içinde bulunan herkesin, medya çevresinde bulunan namuslu bireylerin, STK’ların ve söz söyleme makamında bulunan tüm şahsiyetlerin mücadele etmesi icap eden şey; tek adamlığa evrilmiş, otoriterleşmiş ve diktatörlüğe doğru gittiğine şahitlik ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bunun değiştirilmesi şarttır” dedi.

 

AİLEMLE BİRLİKTE ALIŞVERİŞ YAPMADIM”

 

Boykot çağrılarına ilişkin görüşleri sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Boykot anayasal bir haktır. İnsanların mal satın almak ya da almamak gibi bir hürriyetleri vardır. Boykot en çok hükümeti rahatsız ettiği için verilen mesajın doğru yere gittiği sonucu da çıkıyor” ifadesini kullandı.

 

Genel Başkanımız Sayın Dervişoğlu, boykot çağrısı ardından ailesiyle birlikte alışveriş yapmadığını dile getirdi.

 

Boykota destek veren sanatçılar hakkında yaşanan gelişmeler hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “TRT’den çıkarılıyorlar. TRT, vatandaşın ödediği vergilerle yaşamını sürdüren bir kurum. Bu penceren baktığınızda hükümetin elinde oyunculara karşı bir silahmış gibi kullanılması halini üzüntü verici buluyorum. Sanatçı toplumun öncü kişisidir. Sanatçı zaten doğuştan muhaliftir” şeklinde konuştu.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, sonuna kadar Aybüke Pusat’ın yanında olduklarını vurguladı.

 

“Tüm bunlar bir kişiyi bir dönem daha görevinin başında tutmak ve rejimi kökleştirmek için yapılıyor” diyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bütün muhalefete sesleniyorum. Türkiye bu ceberut sistemden kurtulmalıdır. Söylenmesi icap eden lafı söylemekten kimse geri durmasın. Muhalefetin üstlenmesi icap eden sorumluktan kaçmasını da siyasi görevlerini yerine getirmemek anlamına sayıyorum” ifadesini kullandı.

 

TÜRK SİYASETİNİN EN ESKİSİ ERDOĞAN’DIR”

 

İktidarın doğru şeyleri yapmamasından dolayı inandırıcılığını yitirdiğini savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “İktidar eskidi. İktidar yeni Türkiye’den bahsediyor ama bu ülkeyi 23 yıldır yönettiğini aklına bile getirmiyor. Meydanları dolduran çocuklar başka iktidar görmedi. Türk siyasetinin en eskisi AK Parti ve onun başındaki zat Recep Tayyip Erdoğan’dır. Değişmesi gereken o ve onun iradesidir.” değerlendirmesini yaptı.

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti:

 

“Türkiye’yi seviyorsa doğru adımları atma şansı var. Parlamenter Demokratik Sistem olabilir.

Türkiye'yi yönetemediğini itiraf ederek resen ve şahsen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yeniden seçimi kendisi yaşama geçirebilir. Türkiye için bunları yapabilir. Bu Türkiye'nin başına bela ettikleri sistemin Türkiye'ye ağır geldiğini itiraf edebilir. Böyle bir kararlılık sergilerse biz İYİ Parti olarak üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getiririz.”

 

ERDOĞAN'IN ELİNDEN KANUN YAPMA YETKİSİ ALINSA KENDİSİNE ÇEKİ DÜZEN VERİR”

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik protesto ve boykot çağrısına dair Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, parlamento seçimlerinde oy kullanacak vatandaşların cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise oy kullanmayarak muhalefete Meclis’te üstünlük verebilme durumundan bahsetti.

 

Bu durumda Erdoğan’ın kanun çıkarma yetkisini kaybedeceğinden söz konusu çağrıyı yaptığını anlatan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Muhalefetin hedeflemesi gereken budur (meclis çoğunluğu) O yüzden muhalefet birbiriyle uğraşmayı, birtakım partileri tasfiye etmeyi, birtakım partilerden transfer yapmak suretiyle o partileri toplum nezdinde zor durumda bırakmayı terk etsin. Muhalefetin sinerjisine zarar verilmemesi lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki muhalif çoğunluk Erdoğan'ın elinden kanun yapma yetkisini elinden almış olsa Erdoğan kendisine çeki düzen verecektir.” ifadelerini kullandı.

 

Milliyetçi cephede birleşme olasılığı sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Milliyetçilerin görevi milliyetçi partileri birleştirmenin çok ötesinde Türkiye'yi birleştirmektir. Sağcıyla solcuyu birleştirmektir. Alevi’yle Sünni’yi birleştirmektir. Türkmen’le Kürt’ü birleştirmektir.” dedi.

 

Sanatçı Volkan Konak’ın ölümü ardından bir müftünün tepki çeken sözleri hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bir insan kim cennete gidecek kim cehenneme gidecek diye karar verme yetkisini kendinde hissediyorsa; kendini tövbe haşa Allah’ın yerine koymuş demektir. Kendini Allah’ın yerine koyma basiretsizliğine ve sapkınlığına düşmüş bir müftüye cevap vermeyi dinime hakaret sayarım” diye ekledi.