TV Programları
GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU, SZC TV'DE ÖZLEM GÜRSES’İN SORULARINI YANITLADI
GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU, SZC TV'DE ÖZLEM GÜRSES’İN SORULARINI YANITLADI
GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU, SÖZCÜ TV EKRANLARINDA ÖZLEM GÜRSES’İN GÜNDEME DAİR SORULARINI YANITLADI
“ÇOK CİDDİ BİR EKONOMİK KRİZ VAR”
Ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Türkiye’de yolunda giden hiçbir şey olmadığı gibi gerçek gündemleri gölgeleyen birtakım tartışmalar da kamuoyunu meşgul ediyor. Benim yaptığım tüm ziyaretlerde gözlemlediğim ise son derece ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya bulunduğumuzdur. Emeklinin, sabit gelirlinin asgari ücretlinin durumunu tartışmaya bile gerek yok. Bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının da altında yaşıyorlar” dedi.
“İKTİDAR, ÇÖZÜMLER İÇİN VERDİĞİMİZ ÖNERGELERİ REDDEDİYOR”
Ekonomik alanda beklentilerini karşılayabilen tek bir vatandaşla karşılaşmadığına işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Herkes bize sıkıntılarını anlatıyor. TBMM’de verdiğimiz mücadele ile hem bu sorunları gündemde sıcak tutuyoruz hem de çözümü için birtakım araştırmaların yapılması noktasında gayret sarf ediyoruz. Bu kapsamda 28. dönemde 533 araştırma önergesi verdik. Sorunların çözümüne yönelik kanun teklifleri de var. Bunların tamamı iktidar tarafından reddedildi” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN KADERİ TEK BİR ADAMIN İKİ DUDAĞI ARASINA TERK EDİLDİ”
Sorunları öteleyen, kendi ikbalini ise önceleyen bir yönetim anlayışı olduğunu savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Teslim aldığımız gibi bir Türkiye’yi kendimizden sonraki nesillere bırakamıyoruz. Ne yaptık da bu hale geldik sorusunun cevabının doğru anlaşılması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’deki bütün denetimi ve kontrolü yok etti. Türkiye’nin kaderi tek bir adamın ve onun çevresinin iki dudağı arasından çıkacak kelama terk edildi. Bugün yaşadığımız olumsuzlukların tamamı devletin zaafa düşürülmesinden kaynaklı” şeklinde konuştu.
“HÜKÜMET YARI BAŞKANLIĞI KONUŞUYORSA, BU SİSTEMİN OLUMSUZLUKLARININ FARKINA VARMIŞTIR”
Parlamenter Demokratik Sistem’e geçilmesinin gerekliliğine işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Hem TBMM’nin uğraşması gereken hem de Türkiye’yi yönettiğini iddia eden kişilerin şapkayı önlerine koyup düşünmesi gereken konu budur. (Yarı başkanlık) Mevcut yönetimin denetlenmesini mümkün kılacak bir anayasal düzenlemeye ihtiyaç varsa onların üzerinde de konuşulabilir. Hükümet zaten kendi içinde yarı başkanlık sistemini konuşuyorsa, bu sistemin olumsuzluklarının farkına varmıştır demektir.” değerlendirmesini yaptı.
“SİSTEMDEN KURTULMAK İÇİN ORTAK BİR CUMHURBAŞKANI ADAYINDA BİRLEŞMEK DURUMUNDAYIZ”
‘Bütünleşik Muhalefet’ tanımına değinen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Sembolde, söylemde, kararda, eylemde birleşmenin ortak bir yolunun bulunmasının; Türkiye’nin geleceği açısından vazgeçilmez bir mecburiyet olduğunu dile getirdim.
Ancak siyasi partilerin karar mekanizmaları ve yol haritaları var. Bunlar zaman zaman bizi hedeflerden de uzaklaştırıyor gibi görünebilir. Ancak biz İYİ Parti olarak bir şeye çok özen gösteriyoruz. Bunun adı muhalefetin sinerjisine zarar vermemektir. Eğer Genel Seçimlerden önce sistem değişikliği yapılmayacaksa muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinden sembolde, söylemde, eylemde birleşerek bu sistemden kurtulmanın yolunu araması mecburidir diyoruz. Sistemden kurtulmak için ortak bir Cumhurbaşkanı adayında birleşmek durumundayız ama sistemin doğru yönetilmesini temin etmek için de güçlü bir parlamentoya ihtiyacımız olduğu gerçeğinden hareketle İYİ Parti’nin güçlü bir şekilde temsil edilmesinin önünü açmalıyız.” dedi.
ALTILI MASA SÜRECİ: “SEÇİM KAYBEDİLDİYSE DOĞRU OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Anayasa’ya göre bir kişinin en fazla 2 kez Cumhurbaşkanı seçilebilmesine rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 kez göreve geldiğini ve 4. kez seçilmek istediğini savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, altılı masa sürecinin hatırlatılması üzerine “Genel anlamıyla biz buna itiraz ettik ama şöyle bir şey oldu. Türkiye’de siyasi gerginlik yaşanmaması ve Erdoğan’ın seçimle yenilerek gönderilmesi tercihinin doğru olduğu söylendi. Oysa böyle bir hakkınız yok. Birtakım siyasi kurgular ve kapı arkasında konuşularak karara bağlanmış bazı işler Türkiye’yi göz göre büyük bir sıkıntının içine sürükledi. Masanın bileşenlerinin doğru seçilip seçilmemesi noktasında da kendi aramızda tartıştık. Doğru kurulmuş, uygulanmış olsaydı doğru bir netice alınırdı. O seçim kaybedildiyse yapılan işlerin doğru olduğunu söyleyebilmek mümkün değil” şeklinde konuştu.
“OMUZLARIMIZDA TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİRMEK GİBİ TARİHİ BİR SORUMLULUK VAR”
Milliyetçilerin bir ittifak içinde birleşme olasılığı sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Millet siyasi partilere Türkiye’yi birleştirme görevi veriyor. Milliyetçiler zaten bir ve birlikte olmak durumundadır. Ancak Türkiye’nin sağcısıyla solcusu, Alevi’siyle Sünni’si, Kürt’ü ile Türkmen’i birleşmelidir. Onları birleştirecek bir siyasi irade ortaya konmalıdır. Dolayısıyla kendimi milliyetçileri birleştirmekle sorumlu görmüyorum. Ben, Türkiye’yi birleştirmek gibi tarihi bir sorumluluğun omuzlarımıza yüklendiği kanaatini taşıyorum” değerlendirmesini yaptı.
BAHÇELİ’NİN ÖNERİSİNE TEPKİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘Kürt ve Alevi Cumhurbaşkanı Yardımcıları olsun’ şeklindeki önerisi hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu son derece tehlikeli. Cumhurbaşkanı Yardımcılarının etnik köken üzerinden belirlenmiş olması halini Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi ile bağdaştıramıyorum. Bu Türkiye’yi doğrudan doğruya Lübnanlaştırmak, Suriyelileştirmek anlamına gelir. Biz üniter ve ulus devletiz. Bizi diğer ülkelerden ayıran en önemli vasfımız milli kimliğimiz ve vatandaşlık tanımızdır. Bu bizi tehlikelerden uzak tutmuştur. BunU korumak yerine temsiliyet jestleri bahşediyor gibi öneriler yapılması Türkiye’nin ulus devlet vasfını ve vatandaşlık tanımını zaafa uğratır.” dedi.
“ADAY BELİRLEME ÇALIŞMASI YAPMADIK”
İYİ Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş isminin öne çıktığı bir köşe yazısı hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Herhangi bir aday belirleme çalışması yapmadık. Seçim zamanına daha var. Bunlar taze tartışmalar değil. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin öncesinde muhalefet partilerinin ortak bir şahısta buluşması gerekiyor. Bu sistemden kurtulmak kararlılığıyla bir sembolde birleşmek gerekiyor. Hedefimiz ‘Parlamenter Demokratik Sistem’ olduğu için siyasi partilerin de kendi güçleriyle mecliste temsilinin önünün açılmasından bahsediyorum” yanıtını verdi.
“KOMİSYONDAN ANAYASA TALEBİ ÇIKMAZ”
‘Yarı Başkanlık Sistemi’ tartışmalarının komisyonda gündeme gelebileceği yönündeki iddiaya değinen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu durum pazarlık yapılabilir konu başlıklarını hükümetin önüne koymak anlamına geliyor. ‘İstediklerimi yaparsan senin istediklerinin yapılmasını uygun hale getirebilirim’ türünden bir görüşmenin kapı arkasında yaşandığına işaret ediyor. Bu muhalefetin sinerjisine zarar verir. Meclis bu haliyle anayasa yapamaz. Bu komisyondan bir anayasa talebi çıkmaz. Bu komisyonun kuruluşu, amacı, hedefi, süresi noktasında belirlenmiş bir şey yok. Bu komisyon birtakım telkinlere bağlı olarak dayatılarak kurulmuştur. Katılmamamızın gerekçesi de budur” şeklinde konuştu.
“ERDOĞAN’IN ADAYLIĞININ ÖNÜNÜ AÇMAK SİYASETEN ETİK DEĞİL”
“Aklınızdaki isim Mansur Yavaş mı?” sorusuna Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Buna tek başıma karar veremem. CHP adayını belirlerken tek başına karar alma tercihinde bulundu. Ben bunu konjonktüre bağlıyorum, zorunluluktan kaynaklanmış olabilir. Anlayışla yaklaşıyorum ama adayın belirlenebilmesi için seçim takviminin de somutlaşması gerekirdi. Bazı yanlış uygulamalar iktidara seçimin takvimini belirleme hakkını da vermiş olabilir. Anayasa’nın 2 kez aday olabilir dediği biri, 3 kez aday olmuş ve 4. kez adaylığının önünü açmak siyaseten etik değildir. Anayasa’nın arkasından dolanmak anlamına gelir” ifadesini kullandı.
AHMET HAKAN’A TEK TEK YANIT VERDİ
Ahmet Hakan’ın “Müsavat Bey’in ikna etmesi şart” başlıklı köşe yazısındaki “Terör örgütünün kendini feshetmesinin ülkemize zararı nedir?” sorusuna yanıt veren Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Hiçbir zararı yok. Keşke feshetse ama fesih diye tarif ettikleri şey bir senaryodan ibaret. O seremonide 30 tüfek yakılmıştır ama Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin eğittiği ve silah bırakmama iradesi sergileyen pkk’nın uzantısı olarak Erdoğan tarafından tescil edilmiş pyd-ypg diye bir örgüt vardır. Terör örgütü keşke kendisini feshetse. 30 teröristin silah bırakması pyd-ypg’nin, Irak’taki pçdk’nın, İran’daki pjak’ın kendini feshetmesi anlamına gelmiyor.
Aynı köşe yazısındaki “Silahların bırakılması güzel bir şey değil mi?” sorusuna ise “ABD’nin eğittiği bir orduya silahlarınızı bırakın tavsiyesinde bulunuyorsunuz. Bunun gerçekleşeceğine nereden inanıyorsunuz da işgal ettiğiniz köşelerden kalem sallıyorsunuz” yanıtını veren Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Tabii ki şehitler gelmesin, analar ağlamasın ama biz bunu geçmiş dönemde de yaptığımızda hendek eylemlerinde 800’ü aşkın evladımızı kaybettik. Ben anaların ağlamamasını Ahmet Hakan’dan az isteyebilir miyim?” diye ekledi.
Köşe yazısında İngiltere ve İtalya örneklerinin de verildiği hatırlatılan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Türkiye’nin jeopolitik konumuna işaret ederek yanıt verdi.
“TOM BARRACK’IN İSTENMEYEN KİŞİ İLAN EDİLMESİ GEREKİR”
Türkiye’nin bir dayatma ile karşı karşıya bırakıldığını savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “ABD Büyükelçisi’nin, Ortadoğu’daki ulus devletleri düşman olarak gördüğü bir süreçten geçiyoruz. Ulus devletler, Büyük Ortadoğu Projesi’nin en büyük engeli olarak görülüyor. Buna karşı adımlar atılmasının kararlılığı sergileniyor. Kırbaçtan, kamçıdan bahsediyor. Türkiye, doğru insanlarla idare ediliyor olsa bu kişinin istenmeyen kişi olarak ilan edilmesi gerekir” dedi.
“ÜNİTER DEVLET YAPIMIZIN VE VATANDAŞLIK TANIMIMIZIN KAYBEDİLMESİNİ Mİ İSTİYORLAR?”
1920 yılında kurulmuş ‘Saltanat Şurası’ ile süreçle ilgili kurulan komisyonun benzerliklerine işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu Sevr’in dayatmasıdır. Bu emperyalizmin 100 yıllık hayalinin Büyük Ortadoğu Projesi adına devreye sokulmasıdır. Türkiye’de üniter devlet yapısının zaafa uğratılması, vatandaşlık tanımının yok edilmesine yönelik kurgulanmış bir suikasttır. Yaşadığımız coğrafyada bizi komşu ülkelerden ayıran özelliğimiz üniter devlet vasfımız ve vatandaşlık tanımımızdır. Dışişleri Bakanı, ‘3. Dünya Savaşı fiilen başlamıştır’ diyor. Dünyada başlayan bir savaşın öncesinde bizi topraklarımızda bir ve bütün tutan üniter devlet yapımızı ve vatandaşlık tanımımızı kaybedelim mi istiyorlar? Bu nasıl bir aymazlık? Türk milletini savaş öncesinde felakete götürecek nasıl bir melun planlamadır, nasıl bir kalkışmadır?” ifadesini kullandı.
“BU DURUM İMAMOĞLU VE ÖCALAN’I EŞİTLEMEK ANLAMINA GELİR”
Af konusundaki görüşleri sorulan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Kader kurbanları için bir affın gerçekleşmesini mümkün görürüz ama ihanet affedilmez. Bu süreçte gündeme geliyor ama içerideki pkk’lıları zaten salıyorlar. Gariban cezaevinde yatıyor ama öcalan’ın yanından veysi aktaş denilen eli kanlı cani serbest bırakılıyor. (CHP’den benzer tahliyeler bekler misiniz?) Böyle bir düzenleme ile son derece yanlış olur. Tuncer Bakırhan bir açıklamasında ‘Bu komisyona katılın, İmamoğlu’nun çıkmasını temin edin’ demeye yönelik bir şey. İmamoğlu ile öcalan’ı eşitlemektir bu. İkisini aynı noktaya taşırsanız bu emellere hizmet etmiş olursunuz.” şeklinde konuştu.