KAYSERİ’DEYİZ…

GERİ DÖN

İl Programları

KAYSERİ’DEYİZ…

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Kayseri ziyareti kapsamında Tomarza Belediyesi, Tomarza esnafı, Kayseri Ticaret Odası, Kayseri İnovatif İş İnsanları Derneği’ni ziyaret etti, partimizin Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katıldı.

 

 

 

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin bütün nakısalarını paylaştığını dile getiren Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Bugün Kayseri’de başka bir şey söylemek istiyorum. Yani bu olağanüstü halleri olağanlaştırmaya çalışmak bu hükümetin en büyük hastalığı olarak bugün karşımızda duruyor. Yani bir hal var olağanüstü ve bu millete diyorlar ki sen bu olağanüstülüğe alış. Bir anormallik var ülkede ve ülkenin yönetilmesinde ve yine bu büyük millete dönüp diyorlar ki sen bu anormalliği bir normalleşme olarak tanımla. Yani Türk milletine olağanüstülüğü olağanlık anormalliği de normallik olarak tarif etmeye çalışan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunların yaptığı bu psikolojik harekete direnç göstermek karşı durmak ve onların bize kurdukları her türlü tuzağı bozmak da bugün vazifelerimiz arasındadır. Anormalliği normalleştirmeyeceğiz. Olağanüstülüğü de olağanlaştırmayacağız.’’

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NE ŞAYET GİTMİŞSEN VATANDAŞIN VERDİĞİ OYU SİYASİ NAMUS SAYACAKSIN”

 

“Partimizden giden hiç kimseyle alakalı olumsuz bir şey söylemedim” diyerek konuşmasına devam eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Ben söylemedim ama ben söylemedim diye milleti de susturamam. Bu partinin mensuplarının, bu partiye oy ve gönül verenlerin emek ve çabasıyla teriyle ve mücadele cehdiyle, onların senin adına kullandığı helal oylarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne şayet gitmişsen vatandaşın verdiği oyu siyasi namus sayacaksın önce. Efendim yok, ben siyaset namusuna bu pencereden bakmıyorum diye düşünürsen, o zaman milletin göstereceği tepkiye de rıza göstereceksin. Millet sana siyasi haramzade dediği zaman da utanmayacaksın, sıkılmayacaksın.” ifadelerini kullandı.

 

İMRALI HEYETİ GÖRÜŞMELERİNE DAİR: “HEPSİ BİR, BİZ TEKİZ ÇÜNKÜ ONUN İÇİN GELEMEDİLER”

 

İYİ Partisiz bir meclis istendiğinin altını çizen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Korkuyorlar. Çünkü melun melun projeleri yaşama geçirmek istiyorlar. İşte il başkanımız anlattı az önce. Dedi ki bir canavardan bir barış güvercini yaratmak istiyorlar. Bizim cani başı dediğimiz adamı İmralı bilgesi diye tarif etmeye çalışıyorlar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ondan gelecek mesaja kurban etmeye çalışıyorlar. Sandık gelecek ders ve ceza var Allah’ın izniyle, ders ve ceza var. Birileri çıkıyor geliyor diyor ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bilmem ne partisinin kürsüsüne gelsin konuşsun, diğerleri diyor ki işte İmralı’ya gidilsin barış elçiliği mekanizması oluşturulsun. Oradan birileri çıksın Kandille mesajlaşsın. Oradan birileri gitsin örgütün Avrupa kanadıyla görüşmelerini sürdürsün. Öbürü işte Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin hilafına Suriye’de kurgulanmak istenen senaryonun, oynanmak istenen oyunun parçası olunsun istiyorlar. Herkes de buna karşı; acaba yarın ne olur endişesiyle sükût etti biliyor musunuz? Herkes sükût etti. Olur da yarın seçim olursa toplumun bir kesiminin oylarını kaybederiz endişesine istinaden susanlar da oldu. O İmralı'ya giden heyet herhangi bir siyasi partiyi temsil etmiyor olmasına rağmen sadece kuryelik ve ulaklık yaptıkları için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partilerin tamamını ziyaret etti. Bir tek bizim kapımıza gelemediler bir tek bizim. Hepsi bir, biz tekiz çünkü onun için gelemediler” dedi.

 

TEK SIFATI İMRALI KURYESİ OLMAK OLAN HİÇ KİMSEYİ İYİ PARTİ’NİN TÜZEL KİŞİLİĞİ OLARAK ASLA VE KATA BUNDAN SONRA DA KABUL ETMEYECEĞİM”

Siyasi partilerin birbiriyle görüşmesinin Türkiye’nin önemli konularına yönelik tartışmaları mecburi kılabileceğini, bu duruma da kimsenin bir şey diyemeyeceğini belirten Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Ama tek sıfatı İmralı kuryesi olmak olan ve bunun için oluşturulmuş heyette bulunan hiç kimseyi İYİ Parti’nin tüzel kişiliği olarak asla ve kata bundan sonra da kabul etmeyeceğim bunu hepimiz iyi bilin. Her şey yolunda gidiyor zannediyorlardı yani biz yaparız. Her siyasi parti gelecekten umutvar olması münasebetiyle yarının da ne olacağını bilmediği için bu tuzağa düşer zannettiler. Herkesin geçmişinde bir şey olur, olabilir. Herkesin endişe ettiği bir şeyler de olabilir. Ama İYİ Parti par vicdanlı açık alınlı memleket evlatları tarafından kurulmuş bir partidir. Hem mensuplarına ihanet etmeyecektir hem şanlı Türk bayrağına hem bölünmez Türk vatanına hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne. Herkes bunu böyle bilmelidir” ifadelerini kullandı.

 

TEK ADAMLIĞI GÜÇLENDİRECEK HİÇBİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN İÇİNDE OLMAYACAĞIZ. NOTERİ DE SAYILMAYACAĞIZ”

 

İYİ Parti olarak bu tavrı ilk kez sergilemediklerini söyleyen Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu; “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkiye’nin geleceğine kurulmak istenen tuzakların içinde anayasa tuzağı da var. Bu anayasa tuzağına da, erken seçim tuzağına da bir çok siyasi partinin düştüğüne şahitlik ettiniz. O zaman da bizim kapımıza geldiler. O zaman da kapımıza gelenlere dedik ki; ‘biz demokratik parlamenter sistem taraftarıyız. Tek adamlığı tahkim edecek yani güçlendirecek hiçbir anayasa değişikliğinin içinde olmayacağız. Noteri de sayılmayacağız’ dedik” şeklinde konuştu.

 

ARTIK İYİ PARTİ’DEN KOLAY KOLAY MİLLETVEKİLİ TRANSFERİ YAPAMAZLAR.”

 

Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti:

 

‘’Yeni açılım süreci konusunda dipsiz kuyudan su içmemizi istiyorlar. Buna izin vermeyeceğimizi bildikleri için de bu zamana kadar yaptıkları bazı demokrasi dışı şeylere bundan sonra da devam edebilirler, bakın açıkça söylüyorum. Ama artık İYİ Parti’den kolay kolay milletvekili transferi yapamazlar. Çünkü gidenler gitmiştir ve giden hiç kimseye gitmesini engellemek için bir tek cümle bile kurmamışımdır. Bakın, açık seçik net olarak söylüyorum; gitme, etme, eyleme diye hiç kimseye bir tek cümle bile kurmamışımdır. Onu da size olan güvenden yapmışımdır. Gitmesi muhtemel olanı engellemeye çalışmak gibi bir gayretin tarafı da asla olmadım. Gidenlerin hiçbirine de doğrusunu isterseniz gönülden yanmadım. Çünkü siyaset gidenlerle değil, kalanlarla yapılır.”

 

 

 

 

 

DERVİŞOĞLU ALDIĞI TEHDİTLERE İLİŞKİN: “DEVLET VAZİYET ALMALIDIR VE VAZİFESİNİ YERİNE GETİRMELİDİR”

 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kendisine yönelen tehditlerle ilgili devletin hiçbir makamının harekete geçmediğini belirterek şöyle konuştu:

 

“Bir siyasi partinin Genel Başkanı tehdit ediliyor, harekete geçmesi gereken insanlar normalde şunlardır: Bir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘benim ülkemde neler oluyor?’ diye düşünmesi lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, ‘benim meclisimden bir milletvekili hem de bir genel başkan nasıl tehdit ediliyor?’ diye düşünmesi ve sorgulaması lazımdır. Bu asayişi tehdit eden unsurların durumdan vazife çıkarıp kendilerini suç işleme imtiyazına sahip gibi hissetmelerinden asayişten sorumlu İçişleri Bakanı’nın rahatsız olması lazım, ondan ses yok. Ve her konuda, hemen her konuda bir tweet atsanız, bir konuşma yapsanız, efendim bir yazı yazsanız yargılanma korkusu yaşarsınız ve bu yargılamaları harekete geçiren Adalet Bakanı, bir eski mesai arkadaşının, ki biz onunla grup başkanvekilliği de yaptık. Tehdide maruz kalmasına sesini çıkaramamıştır. Hükûmet sessiz kalmıştır. Cumhurbaşkanı sessiz kalmıştır. Bakanlar sessiz kalmıştır. İşte Kayseri ses çıkarmaktadır. Bunu da gelsin görsünler. Efendim siz tehdit edildiniz de ne oldu şikâyet ettiniz mi diye bana sormayın ben hayatımda kimseyi şikayet etmedim, hiç kimseyi de şikayet etmem. Devlet vaziyet almalıdır ve vazifesini yerine getirmelidir. Devlet vaziyet almadıysa ve sorumluluğunu yerine getirmediyse onun devlet olma vasfı da dolayısıyla aşındırmış olur. Hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değerlerini aşındırmaya hakkı yoktur. Recep Tayyip Erdoğan olsa da yoktur. Numan Kurtulmuş olsa da yoktur. Ali Yerlikaya olsa da yoktur. Adalet Bakanı olsa da yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devletin adıdır.”

 

İSTİKLAL MARŞI KORKMA DİYE BAŞLIYOR. HERKES KONUŞMALIDIR”

 

 

Gittiği her yerde ‘konuşan Türkiye’ vurgusu yaptığını söyleyen Dervişoğlu; “Türkiye konuşmalıdır diyorum. Türkiye sorunlarının çözümünü temin edebilmek için hangi dünya görüşüne mensup olursa olsun, hangi ideolojik bakış açısına sahip olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, hangi sivil toplum kuruluşunun içinde bir ferdi olursa olsun konuşmak mecburiyetindedir. Tek bizim konuşmamız yetmez. ‘Efendim sen konuşuyorsun zaten bizim konuşmamıza ne gerek var?’ denilemez. Onun için sivil toplum kuruluşları korkmamalıdır, konuşmalıdırlar. İstiklal marşı korkma diye başlıyor. Üniversiteler konuşmalıdırlar, sessiz kalmamalıdırlar. Yazarlar, sanatçılar, aydınlar konuşmalıdırlar. Konuşursak sorunlarımızı aşarız ancak o zaman ses çıkarma kabiliyetimizden kaynaklı olarak sorunların çözülmesine de katkı sağlarız. Yoksa elimiz kolumuz bağlı suskun bir biçimde beklersek yasama yetkisini elinde bulunduran, yürütme yetkisini elinde bulunduran, yargı yetkisini elinde bulunduranlar bizim hürriyetlerimizi çalarlar.” dedi.

 

BANA GERİ KALMIŞ ÜLKELERE LİDERLİK YAPACAK ADAM DEĞİL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NE BAŞKANLIK YAPACAK ADAM LAZIM”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika ülkelerine ziyaretlerinde yapılan karşılama törenlerine dair Dervişoğlu; “Recep Tayyip Erdoğan geniş araç konvoylarıyla karşılandı ve bizim vatandaşlarımız da dedi ki; ana burada pazara çıkamayan cumhurbaşkanını orada ne biçim karşılıyorlar. Burada pazara çıkamayan Cumhurbaşkanı bu milletin karşısına çıkamıyor ama belki de bunu söyleyene göre Türkiye Cumhurbaşkanı olma vasfıyla temayüz etmiyor ama ona Malezya'da Endonezya’da ve Pakistan’da dünya lideri muamelesi yapılıyor’ diyor. Bana geri kalmış ülkelere liderlik yapacak adam değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne başkanlık yapacak adam lazım.”